Bir Cumartesi sabahı perdenin açık kalan kısmından yüzüme vuran güneşle uyandım ve her tatil gününde yaptığım gibi hemen yataktan kalkmadım. Uzanırken yatağımın bitişiğindeki pencereden gökyüzünü izledim. Masmavi gökyüzünün arasında parıldayan güneş çok güzel gözüküyordu. Uzaktan gelen kuş cıvıltıları adeta bu güzel tabloyu tamamlıyordu ve sonunda enerjimi toplayıp yatağımdan kalktım. Masama doğru yöneldim, masam biraz dağınıktı bir tarafta kapağını bile açmadığım kitaplar diğer yanda defterlerim vardı,ama bu dağınıklık beni böylesine güzel bir günde rahatsız etmedi. Odamı havalandırmak için camı açtım ve temiz havayı içime çektim.Daha fazla tembellik yapmadan üstümü giyindim,odamdan çıktığımda kimsenin uyanmadığını fark ettim ama kimseyi rahatsız etmek istemedim ve sessizce dışarı çıktım. Evin aşağısına doğru yürüdüğümde burnuma gelen taze simit kokusu acıktığımı hissettirdi,simitçinin bahçesine oturdum güzel bir kahvaltı yaptım ve etrafıma bakıp düşündüm.Masama gelen yavru kediyle peynirimi paylaştım.Bugün mutlu olmak için bir nedene ihtiyacım yoktu,bugün yaşadığım için çok güzeldi.
Yorumlar
Yorum Gönder